Demokrasinin Mayası: Çarşaf Liste
“Siyaseti etik yapan siyasetçilerin başları asla eğilmez.”
Bu söz, aslında demokrasinin en saf halini anlatıyor. Çünkü demokrasi dediğimiz şey, yalnızca sandığa gitmekten ibaret değil; aynı zamanda seçme ve seçilme hakkının adil ve eşit şekilde kullanılabilmesi demektir. İşte bu yüzden bugün sizlere, partilerin iç işleyişinde sık sık tartışılan bir konudan, yani çarşaf listeden söz etmek istiyorum.
Delege seçimleri, bir partinin temellerinin atıldığı süreçtir. Ev nasıl sağlam bir temel üzerine inşa edilirse, partiler de o temeli delege seçimleriyle atar. Yöntem ise her şeydir. Çünkü kullanılan yöntem, gelecekte kimin söz sahibi olacağını, tabanın mı yoksa dar bir grubun mu öne çıkacağını belirler.
Peki, nedir bu çarşaf liste?
Basitçe söylemek gerekirse, oy pusulasında tüm adayların isimlerinin yer aldığı ve seçmenin dilediği ismi işaretleyebildiği bir sistemdir. İlk bakışta sıradan gelebilir. Ama asıl farkı, blok listeyle karşılaştırınca anlıyoruz. Blok listede, önceden belirlenmiş adaylar topluca oylamaya sunulur. Yani ya hepsi, ya hiç. Bu durumda seçmenin özgürlüğü kısıtlanır; parti yönetimi veya dar bir grup, kimin seçileceğine önceden karar verir.
İşte çarşaf liste tam burada devreye giriyor:
1️⃣ Örgütün Ve Halkın Sesini Duyurur.
Torpilin ve arka kapı pazarlıklarının önüne geçer. Tabanın emek veren isimleri, gerçekten hak edenler öne çıkar.
2️⃣ Güveni Artırır.
“Bizde her şey şeffaf, kararı siz verin” mesajı verir. Parti içi demokrasiye olan güveni büyütür.
3️⃣ Partiyi Dinamik Tutar.
Yeni yüzlerin, gençlerin, farklı fikirlerin önünü açar. Parti tek bir grubun tekelinde kalmaz.
4️⃣ Kavgaları Önler.
Blok listenin yarattığı gruplaşmalar yerine, çarşaf liste herkesin şansını tabanda denemesine imkân verir.
Kısacası, çarşaf liste sadece bir teknik detay değildir. Bir partinin demokrasiye, halka ve adalete ne kadar bağlı olduğunun turnusol kâğıdıdır.
Çünkü biz biliyoruz ki, partilerin gücü tepede oturan birkaç kişiden değil, tabanda emek veren her bir bireyin sesinden gelir.
