Geri Dönüşümde Yeni Bir Model: Kadın Kooperatifleri

Sıfır Atık…
Bu kavram artık sadece çevre bilincinin değil, aynı zamanda toplumsal dönüşümün de anahtarı.
Fakat bir şeyi unutmamak gerekiyor: Dönüşüm, en güçlü biçimde yerelden başlar.

Bugün ülkemizin dört bir yanında mavi torbalarla ayrıştırdığımız ambalaj atıkları, çoğu zaman sistemin yavaşlığında kayboluyor. Oysa o atıklar — yani bir karton kutu, bir cam şişe ya da bir plastik kavanoz — aslında geleceğimizin hammaddesi.
Bir başka ifadeyle, çöp değil; değer!

Peki bu değeri kim ekonomiye kazandıracak?
Cevap çok açık: Kadınlar.

Kadın emeğiyle kurulan kooperatifler, geri dönüşümde sadece çevresel değil, ekonomik ve sosyal bir dönüşümün de kapısını aralayabilir.
Ambalaj atıklarının toplanması, ayrıştırılması ve ilk işlenmesi gibi aşamalar, bölgemizdeki kadın girişimci kooperatifleri tarafından yürütülebilir.
Böylece hem çevremiz temizlenir, hem de kadın emeğiyle yeni bir üretim halkası oluşur.

Ama bu modelin başarısı sadece niyetle değil, sistemle mümkün olur.
Bu nedenle belediyelerin bu sürece sadece destekçi değil, kurumsal ortak olarak dahil olması gerekiyor.
Kooperatifin bürokratik işleyişi, teknik denetimi ve süreç takibini kolaylaştırmak için küçük bir belediye payı (%10 gibi) hem projeye güven kazandırır hem de sürdürülebilirliği sağlar.

Bu model, kadınlara istihdam; belediyeye çevresel prestij; topluma ise temiz bir gelecek getirir.
Ayrıca her mavi torba, sadece bir atık torbası değil — bilinçli bir vatandaşlık göstergesidir.

Geri dönüşüm, bir belediye hizmeti değil; bir dayanışma kültürü haline gelmelidir.
Kadınların örgütlü gücüyle bu dayanışmayı büyütebiliriz.
Evlerimizden çıkan her atığı çöpe değil, ekonomiye kazandıracak ellerin içine bırakalım.

Çünkü artık mesele sadece çevreyi temiz tutmak değil,
geleceği kadın emeğiyle yeniden kurmaktır.

💬 “Kaynağı çöpe atmayalım, onu kadınların eliyle ekonomiye kazandıralım.”

♻️ GÜNESAV KÖŞE – Erol Altunoğlu