

📰 Esentepe’de Delege Olmak:
📰 Esentepe: Mahallesinde Seçilmek mi, Temsil Etmek mi?
“Çatıdan birkaç kiremit uçabilir, dallar budandıkça gövde gürleşir, kökler derinleşir.” – Bülent Ecevit
Delege seçimleri, sadece “kimin kazandığı” ile değil, “hangi iradenin temsil edildiği” ile ölçülür. CHP Esentepe Mahallesi’nde delegasyon seçimleri yaklaşıyor. Kulisler hareketli, mahallede herkesin kafası karışık. Ama şunu açıkça söyleyeyim: Delege olmak, sadece ismimizi yazdırmak değildir; temsil etmektir, sorumluluk almaktır, halkın güvenini taşımaktır.
Delege Olmak İçin Gerekli Olanlar mı?
Siyasi kulislerde sıkça dile getirilen klişeler var: “Akraba olacak, feodal yapı hâkim olacak, ahbap-çavuş ilişkisi öne çıkacak, mezhep ve memleketçilik belirleyici olacak…” Mahallede muhalefet olsanız bile, düşünce anlamında üvey evlat muamelesi görmek söz konusu olabiliyor. Ancak gerçek delege, bu klişelerin çok ötesindedir; halkın güvenini taşıyan, sorumluluk bilinci olan ve toplumun sesi olabilen kişidir.
Bir delegenin sahip olması gerekenler:
Liderlik ve sorumluluk bilinci
Toplumsal çıkarı her zaman önde tutmak
Etik ve bağımsız davranabilmek
Geleceğe dönük vizyon ve çözüm odaklı yaklaşım
Halkın sesini dinleme ve farklı görüşleri uzlaştırabilme yeteneği
Gerçek delege, sadece oy veren biri değil; halkın nefesi, vicdanı ve sesi olmalıdır. Topluma hesap veren, bilgili, vizyon sahibi ve etik değerleri olan bir öncüdür.
Siyaset de Bir İş, Büyük Bir Sorumluluk
“Tüm girişimcilerin bildiği üzere, hayatınız ve ölümünüz önceliklendirme yeteneğinizle şekillenir.” Bu söz sadece iş dünyasına değil, siyasetin tam göbeğine de hitap eder. Çünkü siyasette delege olmak, başlı başına bir önceliklendirme meselesidir.
Kendimize sormamız gereken soru şu: “Gerçekten halkım ve partim için bir şeyler yapıyor muyum, yoksa sadece ismim olsun diye mi adayım?”
Siyaset, yoğun emek, sabır ve kararlılık isteyen bir iştir. Eğer sadece isim ve vitrin için yapılırsa, işte o zaman Shakespeare’in dediği gibi: “Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!”
Delege: Toplumun Vicdanı
Delege, temsil ettiği kitlenin ihtiyaçlarını ve sorunlarını doğru analiz etmeli, bunları en etkili şekilde dile getirmeli ve sorumluluğunu bilmelidir. Delege, sadece bir koltuğa oturmak değil, toplumsal fayda için hesap verebilen, vizyon sahibi ve güçlü bir ses olmalıdır.
Eğer bu görevi hakkıyla yaparsa, sadece bugünü değil, gelecek kuşakların kaderini de değiştirebilir. Cevabınız vicdanınızla örtüşüyorsa, o koltuk omuzlarınızda bir yük değil, gururla taşıyacağınız bir emanet olur.
Esentepe’nin Birlik ve Dayanışma Ruhu
Mahallemizin geleceği, birlikte hareket etme kültürüyle şekillenecek. Delegasyon süreci bir yarıştan öte, ortak değerlerin ve adalet anlayışının sınandığı bir dönemdir. Bugün vereceğimiz destek, sadece bir seçim değil; aynı zamanda değerlerimize, adalet anlayışımıza ve güçlü yarınlarımıza verilen bir sözdür.
Esentepe’de bireyselciliğe değil, biz olma ruhuna yatırım yapıyoruz. Genç, kadın ve yetişkin temsilcilerin yarıştığı listelerde, gerçek zafer temsiliyeti sağlayan delegelerin elindedir. Seçim günü gelir, listeler yarışır; ertesi gün ise aynı çatı altında çalışmaya devam edilir.
Delegasyon sisteminin değişmediği bir tüzük altında, kırgınlıkların partimizin enerjisini düşürmesi kaçınılmazdır. İlçe başkanlık seçimlerinin tüm üyelerin katılımıyla belirlenmesini savunan bir birey olarak, sürecin tüm mahallelere başarı getirmesini diliyorum.
Yola çıkarken “yürek heybenizi” omuzunuza alın, “Bir gözünüzde ikrar, diğer gözünüzde asalet olsun. Hakikat elbet bir gün kazanacaktır.”