GünesavHaber GÜNDEM HABERLERİ 🎬 Makam, Uçkur ve İktidar: Bu Senaryo Tanıdık

🎬 Makam, Uçkur ve İktidar: Bu Senaryo Tanıdık

Mehmet Akif Ersoy’un tutuklanmasına uzanan soruşturma dosyasına giren spiker ifadesi, kamuoyunda hukuki değil ahlaki ve siyasal bir tartışma yarattı. Dosyadaki anlatımlar iddia niteliğinde olup, büyük bölümü özel hayat kapsamında değerlendiriliyor ve yargı kararı olmadan suç isnadı yapılamaz. Tepkilerin odağında özel yaşam değil; ahlak ve değerler söylemiyle siyaset yapanların, perde arkasında bambaşka bir hayat yaşadığı iddiası var. GÜNESAV HABER’e göre asıl sorun, halktan oy toplayan siyasal ahlakçılığın yarattığı ikiyüzlülük ve bu tür dosyaların siyasi tasfiye aracı olup olmadığı sorusu.

Mehmet Akif Ersoy’un tutuklanmasına uzanan soruşturma dosyasına giren bir haber spikerinin ifadesi, Türkiye’nin bitmeyen çelişkisini bir kez daha görünür kıldı:
Kamuya ahlak anlatanlar ile kapalı kapılar ardında yaşanan hayatlar arasındaki uçurum.

Dosyaya yansıyan beyanlarda; farklı adreslerde yapılan buluşmalar, çoklu ilişkiler, üçüncü kişilerin dahil olduğu iddialar ve uyuşturucu kullanımına ilişkin anlatımlar yer aldı.
Altı çizilmesi gereken nokta net: Bunlar iddiadır.
Yargının vereceği karar dışında kimse suçlu ilan edilemez.

Ancak kamuoyunun itirazı hukuki değil, ahlaki ve siyasal bir zeminde yükseliyor.

GÜNESAV HABER’in notu tam burada başlıyor:
Bu ülkede gerçekten de aynı anda yürümeyen iki şey var:
Uçkur düşkünlüğü ile makam ve mevki hırsı.
Bir noktada biri patlar, diğerini de beraberinde götürür.

Tartışma, özel hayatın kendisi değil.
Tartışma; siyasal İslamcı bir vitrinle halktan oy toplayıp, perde arkasında bambaşka bir hayatın sürdürülmesi iddiası.
Toplumu “ahlak”, “namus”, “değerler” söylemiyle hizaya sokmaya çalışanların, bu anlatılarla anılmasıdır asıl mesele.

İfade metinlerinde yer alan anlatımların önemli bir kısmı, Türk Ceza Kanunu açısından suç teşkil etmeyen özel yaşam detayları kapsamında.
Bu nedenle kamuoyunda şu soru yüksek sesle soruluyor:

Bu bir adli soruşturma mı, yoksa yarı muhalif bir figürü tasfiye senaryosu mu?

Netflix esprileri boşuna yapılmıyor.
Çünkü tablo, Türkiye’de gücün, ahlakın ve ikiyüzlülüğün nasıl iç içe geçtiğini anlatan tanıdık bir diziye benziyor.
Adı bile hazır gibi:
“Ben Ona, O Ona, O da Bana.”

GÜNESAV HABER altını çiziyor:
İtirazımız bireylerin özel hayatına değil.
İtirazımız; halkı kandırarak oy devşiren siyasal ahlakçılığa.
Çünkü bu ülkede milyonlar, onuruyla BİM kasasında, atölyede, şantiyede çalışırken;
kimsenin ikiyüzlü bir hayatı “değer” diye pazarlamaya hakkı yok.

“Sorun özel hayat değil. Sorun, özel hayatını saklayıp halka ahlak satanlar.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *