Açıklamada, Erdal Eren’i anmanın sadece bir hatırlama eylemi olmadığına dikkat çekildi. Tekin’e göre bu anma, bugün hâlâ devam eden eşitsizliklere, hukuksuzluğa ve baskıya karşı yürüyüşü sürdürme iradesidir.
12 Eylül’ün karanlık mirasıyla yüzleşmeden gerçek bir demokrasi kurulamayacağını hatırlatan Tekin, Erdal Eren’in idamının Türkiye siyasi tarihine kazınmış bir utanç sayfası olduğunu ima etti.
Aradan geçen yıllara rağmen, gençlerin hâlâ benzer korkularla, yasaklarla ve adaletsizliklerle karşı karşıya kalmasının, bu hafızayı diri tuttuğu mesajını verdi.
GÜNESAV HABER not düşüyor:
Erdal Eren bir fotoğrafta donup kalmadı.
Bir sloganla tüketilmedi.
O, her dönemde gençliğin “itiraz etme hakkı” olarak yaşamaya devam ediyor.