

🟥 Vefa ve Dayanışma: Siyasi Ailenin Temeli
✍️ Vatandaş Rıza – GÜNESAV KÖŞE / OKUR YAZISI
Bugün sizlere, Vatandaş Rıza gözünden, içimizi acıtan ama konuşmaktan çekindiğimiz bir kaç meseleden bahsetmek istiyorum. Bu, bir partinin, bir siyasi hareketin çok ötesinde, "vefa" denen, toplum çimentosu olan değer üzerine bir hikayedir.
🟥 Ahde Vefa: Unutulan Dostlukların Bedeli
Günümüzde siyasi vefa sahibi insanların sayısı maalesef giderek azalıyor.
Vefa; insanlar arasında karşılıklı sevgi, güven ve bağlılıktır. Yapılan bir iyiliği unutmak, dostluğa yakışmaz.
Vefasız insanlar gün gelir fark ederler ki, etraflarında “dostum” diyebileceği kimse kalmamış. Çünkü vefasızlık, kişinin alınının ortasına adeta bir mühür gibi kazınmıştır.
Unutmayalım ki: Politik Vefa, sadece bir erdem değil; hayatı ve dostlukları ayakta tutan çimentodur.
Onu kaybeden, yalnız kalmaya mahkûmdur.
💡 Bugün bir iyiliğe karşılık vermek, yarın karşılaşacağınız vefanın garantisidir.
Çünkü gerçek dostluk, hatırlamak ve sahip çıkmakla yaşar.
Ben 🖋️ Vatandaş Rıza, Çeyrek asırdır aynı mahallede oturur, bakkalımda sabahın ilk ışıklarıyla açarım kepengi. Burada görürüm herkesi. Kiminin sevincine, kiminin hüznüne ortak olurum. Son günlerde ise, yıllardır siyasetine güvendiğim, oy verdiğim, hatta gençlik yıllarımda sandık başında nöbet tuttuğum bir çatının altında yaşananları görüyor ve içim sızlıyor.
"Sağ Kemalizm ve Sol Kemalizm... Vefa yalnızca bir boza değildir!"
Evet, öyle. Vefa, sadece nostaljik bir içecek veya eski bir dostu hatırlamak değildir. Vefa, örgütlü yaşamın, bir dava etrafında kenetlenmenin temelidir. Siyasi partiler, eğer kendilerini var eden, o sandıkları dolduran, o soğukta ve sıcakta oy için çalışan insanlara karşı vefasız kalırlarsa, işte o zaman küçülür, solar ve en nihayetinde yok olurlar. Tarih, bunun örnekleriyle doludur.
Ve biz, "Nasıl bu duruma geldik?" diye sorup duruyoruz ya? Cevabı acı ama net: "İlk önce aptalları büyülediler, sonra da akıllı olanları susturdular." Büyük laflerle, parlak vaatlerle birileri avutuldu. Gerçeği gören, eleştiren, "Durun, bu yanlış" diyen sesler ise bir şekilde susturuldu. Bu, sadece siyasette değil, hayatın her alanında böyledir.
Şimdi, CHP'ye gönül vermiş, onu seven dostlara sesleniyorum. Sizler, yağmurda, çamurda, kavurucu güneşin altında, sırf daha iyi bir ülke hayaliyle omuz omuza vermiş insanlarsınız. Acıyı, hüznü, sevinci birlikte yaşadınız. Birbirinizin dert ortağı, neşe kaynağı oldunuz. Bu birliktelik, bu dayanışma, bir siyasi hareketi "aile" yapan şeydir.
Ancak bugün, bu aileyi bölmeye, bu omuzdaşlığı unutturmaya yönelik çalışan bir azınlık zümre var. Onlar belki o yağmurlu günlerde yanımızda değillerdi. Belki o samimi dayanışmanın ne demek olduğunu hiç bilmiyorlardır. Tek derdi, koltuklarını garantiye almak olan bu grup, bilmelidir ki; bu büyük aileyi, bu kadar güçlü bir bağı, asla bölemeyecekler. Çünkü "doğrunun yemine, dürüstün kefile ihtiyacı yoktur." Gerçek olan, samimi olan, er ya da geç kendini gösterir.
Mesele sadece bir partinin iç çekişmeleri değil. Mesele, 2028'e giden yolda cumhuriyet ve demokrasi ayarlarımıza dönebilmek. Eğer bu karanlık tablodan kurtulamaz, karanlığa mahkum olursak, hepimize geçmiş olsun. O zaman, "adam eksiltmek" için uğraşan, vefayı unutan, davanın ruhunu hiçe sayan herkes, bir gün bu yaptıklarından dolayı hesap verecektir.
Son Sözüm, vefayı, dürüstlüğü ve dayanışmayı unutmadan, karanlığa inat, yarınlara umutla bakabilmek için...
✍️ Rıza Başkan – GÜNESAV KÖŞE YAZISI
🟥 SAĞ KEMALİZM VE SOL KEMALİZM VEFA — Yalnızca Bir Boza Değildir!
“Doğrunun yemine, dürüstün kefile ihtiyacı yoktur.”
Bana soruyorsunuz ya; “Nasıl bu duruma geldik?”
Cevabım basit ama acı:
Önce aptalları büyülediler, sonra akıllı olanları susturdular.
Vefa…
Bu kelime, sadece bir semt ya da bir bardak boza değildir.
Vefa; bir inancın, bir mücadelenin, bir partinin harcıdır.
“Örgütlü yaşamın çimentosu vefadır!”
Eğer bir siyasi parti bu çimentoyu kaybederse, binası da çöker.
Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaşanan bazı kırılmalar, tam da bu noktadan kaynaklanıyor.
Birileri koltuğunu korumanın derdine düşerken, o koltukları yıllarca taşıyanların alın teri, emeği ve inancı görmezden geliniyor.
Biz bu partinin yağmurunda ıslandık, güneşinde yandık.
Soğukta broşür dağıttık, sıcakta pankart astık.
Biz, CHP iktidar olsun diye, sokak sokak, meydan meydan çalıştık.
Şimdi bazıları o günleri bilmiyor.
Çünkü o zamanlar yoktular.
Ama biz vardık.
Biz; birbirimizin acılarını, sevinçlerini paylaşan yoldaşlardık.
Acıyı da, umudu da omuz omuza yaşadık.
Bugün partiyi parça parça etmeye çalışan azınlık zümre bilsin ki;
CHP, kişilerin değil, halkın partisidir.
Ve bu büyük aile, kimsenin şahsi hesaplarına kurban edilemez!
Asıl mesele sadece bugünü değil, 2028 seçimlerini de düşünmektir.
Eğer Cumhuriyetin ve demokrasinin ayarlarına geri dönemezsek, hepimize geçmiş olsun!
Çünkü o zaman sadece bir seçimi değil, bir ülkenin aydınlık geleceğini de kaybederiz.
Adam eksiltmeye, koltuk hesaplarına değil; birlikte yürümeye ihtiyacımız var.
CHP, ancak omuz omuza yürüyenlerin partisi olarak yeniden iktidar olur.
Unutmayın:
Vefa unutanın değil, hatırlayanın vicdanında yeşerir.
Saygılarımla,
🖋️ Rıza Başkan