Gizemli Adalet, Yorgun Demokrasi ve Kartal’dan Türkiye’ye Bir Gerçek
Türkiye’de adalet artık gözleri bağlı değil; gözleri kapalı.
Ne gördüğünü bilmiyor, neye dayanarak karar verdiğini açıklıyor.
Gizli tanıklar geliyor, gizli tanıklar gidiyor…
Ama içeride kalanlar, bekleyenler, umudu ertelenenler hep aynı.
Özgür Özel’in açıkladığı gibi;
İmamoğlu’nun tutuklanmasına gerekçe yapılan gizli tanıklardan biri daha “vazgeçti”.
Meşe gitti, İlke gitti…
Geriye ne kaldı?
İlkesiz bir hukuk düzeni.
Bugün Türkiye’de adalet, gerçeği ortaya çıkarmak için değil;
süreç uzasın, insanlar içeride kalsın diye işletiliyor.
Tutukluluk bir tedbir değil, peşin cezaya dönüşmüş durumda.
9 Mart 2026’da başlayacak İBB davasında 407 kişi yargılanacak.
Peki bu insanlar neden aylarca, hatta bir yıla yakın içeride?
Suçu kesinleşmeyen insanı cezalandırmak,
hukuk değil; intikamdır.
Söz Konusu Solcular Olunca…
NOW TV Ana Haber sunucusu Ozan Gündoğdu’nun dediği gibi;
solcular hakkında söylenen ağır hakaretler bu ülkede “normal” kabul ediliyor.
“Ahlaksız”, “dinsiz” deniliyor.
Ama aynı ton sağcılar için kullanıldığında,
evinizden alınıp tutuklanıyorsunuz.
Bu çifte standart,
1945–90 arası anti-komünist düzenin bugüne kalan tortusudur.
Ve bu tortu, hâlâ karar mekanizmalarını zehirliyor.
Algıyla Değil, Rakamla Konuşun
Bir gazeteci çıkıyor ve diyor ki:
“Muhalefet yüzde 25’e sıkışmıştı…”
Pardon ama;
Kemal Kılıçdaroğlu bu ülkede %48,5 oy aldı.
Eleştiri başka şeydir,
rakamları eğip bükerek algı yaratmak başka.
Bu, gazetecilik değil; taraflılık olur.
Objektiflik, işine geleni değil gerçeği savunmaktır.
Kartal’da Birlik Nutukları, Sahada Çelişkiler
Gelelim yerel siyasete…
Kartal’da, delege seçimlerinde örgüt emekçilerini yok sayanlar,
bugün “yarın il başkanımız geliyor” diye davet mesajları atıyor.
Daha düne kadar kapısını çaldığınız insanları görmezden geleceksiniz,
sonra birlik ve beraberlik nutukları atacaksınız…
Bu ne yaman çelişki!
CHP;
muhtarıyla, esnafıyla, yöre dernekleriyle, mahalle emekçisiyle bir bütündür.
Bu yapıyı sadece seçimden seçime hatırlayan anlayış,
ne örgütü büyütebilir ne de halka umut olabilir.
Kartal halkı bunu görüyor.
Muhtar görüyor.
Esnaf görüyor.
Vatandaş görüyor.
Adalet Kime Yük, Kime Lütuf?
Peşin ödenmiş emekli maaşı “bütçeye yük” sayılıyor,
ama milyarlarca liralık zengin vergisi bir kalemde siliniyor.
Hakkı olanın maaşı yük,
parası olanın borcu lütuf!
Çalışma Bakanı’nın 12 kişilik yemek faturası 98 bin TL.
Kişi başı 8.159 TL.
5 kişilik bir ailenin o masaya oturabilmesi için
asgari ücretin iki katı gerekiyor.
Türkiye’yi bundan daha iyi ne özetleyebilir?
Son Söz: Hırslı Değil, Akıllı ve Azimli Olun
Siyaset de ticaret gibidir.
Söz değil, belge konuşur.
Samimiyet değil, tutarlılık kazanır.
Bugün güce yaslananlar bilsin ki;
bu millet düşene üzülür gibi yapar
ama sonunda hep güçlü olanın yanında saf tutar.
O yüzden:
Hırs sizi kör etmesin.
Azimle çalışın.
Akıllı adım atın.
Çünkü bu ülkede adalet herkes için işlemeden,
hiç kimse gerçekten güvende değildir.
Kartal’dan Türkiye’ye söylenen söz budur.