

Kendilerine Saygısını Kaybedenlerden Siyaset Beklenmez!
“Bir şey OLMAK isteyenler” ile “bir şey YAPMAK isteyenler”
Siyaset, aslında bir ayna…
O aynaya bakınca, memleketin hâlini de, insanın kendisini de görüyorsunuz.
Ama bu aynaya bakmaya cesaret edemeyenler var. Çünkü yüzlerinde vicdan yerine maske, omuzlarında sorumluluk yerine menfaat çuvalı, kalplerinde adalet yerine ihtiras taşıyorlar.
Bugün CHP’de, delegelikten başlayıp kurultaylara kadar uzanan süreçte, siyasetin önünü tıkayan o kadim illetle karşı karşıyayız:
👉 “Bir şey OLMAK isteyenler” ile “bir şey YAPMAK isteyenler” arasındaki kavga.
Ve ne yazık ki, çoğunluk susuyor.
Suskunluk, sadece korkaklık değil, aynı zamanda değersizleşmenin ta kendisi.
Delege mi, Delege Ağası mı?
Parti tüzüğünde yazıyor: Mahalle delegesi, üyelerin iradesini temsil eder.
Ama gerçekte olan şu:
Eş, dost, sevgili, akraba listelere yazılıyor.
Hemşeri torpiliyle siyaset dizayn ediliyor.
Pazarlık masalarında delegeler, patates çuvalı gibi sayılıyor.
Sonra da “demokrasi şöleni” diyerek milleti avutuyorlar.
Oysa gerçek demokrasi, çarşaf liste ile, üyenin iradesini sandığa yansıtmasıyla olur.
Ama buna bile tahammül edemeyenler var.
Çünkü bilirler ki; o sandık gerçekten açıldığında, maskeleri düşecek, saltanatları bitecek.
Menfaatin Bittiği Yerde Millet Başlar
Bugün siyasetin en acı gerçeği şu:
Dostluk nutukları, birlik mesajları, kucaklaşma pozları…
Hepsi menfaatin masaya geldiği ilk saniyede buhar olup uçuyor.
Menfaat, ideallerden hep daha hızlı koşuyor.
Ve o menfaat çığı altında ezilen tek şey, halkın umudu oluyor.
Ama bilin ki, menfaatin bittiği yerde millet başlar.
Ve o gün geldiğinde, kimlerin vicdanını koltuğa kiraya verdiğini, kimlerin onurunu beş kuruşa sattığını tarih yazacak.
CHP’nin Önündeki Yol
Bugün CHP, yeniden yapılanma sürecinde.
Ya gerçekten fikri hür, vicdanı hür üyelerle halkın partisi olacak…
Ya da menfaat hesaplarının esiri olup, koca bir “delege ağaları derneği”ne dönecek.
CHP’nin omurgası emek, adalet ve halkçılıktır.
Ama sağdan devşirilen, dün “hain” dediğini bugün “kahraman” yapan, dün “hırsız” dediğini bugün “dava arkadaşı” diye pazarlayan anlayış bu omurgayı çürütüyor.
Unutmayın:
Kendisine saygısını kaybedenden, memlekete ışık bekleyemezsiniz.
Benim Politik Tavrım Net
Benim duruşum nettir:
👉 MUTLAK BUTLAK’ı bekliyorum ve bu kirli siyaset düzeninde olmayacağım.
👉Delegasyon sürecinde Esentepe Mahallesindeki iki listede de yer almayacağım.
👉 15 Eylül’de Kemal Kılıçdaroğlu gelir ise, ateşten gömlek giyeceğim.
👉"Yerel siyasette #SüleymanUzunokBaşkan nerede olursa olsun, ona destek vereceğim."
👉 Ve en önemlisi: Gazeteci olarak delegasyon sürecinde, Kartal’ın mahallelerinden eksiksiz şekilde CHP örgütüne ve Kartal halkına haberdar edeceğim.
Saygılarımla, selamlarımla.