🫖 KÖŞE YAZISI | MURAT ÇAKIR ÇAY İÇELİM...2
Hayatın telaşında, şehrin gürültüsünde,
Bir bardak çay bile bazen huzurun adresidir.
Dostluk, bazen bir dem süresinde demlenir;
O yüzden derim ki…
“Hayat, bazen bir bardak çay kadardır;
ama o çay, bütün yorgunlukları unutturur.”
Gürültüden, koşturmadan, bildirimlerden uzak bir an...
İnsan sadece bir bardak çayla bile yeniden başlar yaşama.
Kimi zaman bir sahilde, kimi zaman eski bir kilimde.
Dostluk, samimiyet, içtenlik...
Hepsi o sıcak bardakta gizlidir.
Çamlıca’da köşk kasırda,
Gel bir bardak çay içelim.
Ya kilimde, ya hasırda,
Gel bir bardak çay içelim.
Şu saçlar dökülmeden, bel bükülmeden,
Hayatın telaşı gözümüze perde olmadan,
Bir nefeslik huzur için diyorum ki:
Şu saçlarım dökülmeden,
Yaşlanıp bel bükülmeden,
Diş ağızdan sökülmeden,
Gel bir bardak çay içelim.
Bir mesaj attım, cevabın gelmedi belki.
Ama niyetim demli, kalbim sıcak.
Çayın demi gibi yoğun, dostluğun gibi derin.
Sana özel mesaj attım,
Hayaliyle her gün yattım,
İçine bol sevgi kattım,
Gel bir bardak çay içelim.
Bazen bir bucak ilde, bazen deniz kenarında,
Tatlı bir dil, samimi bir muhabbet yeter.
Güneş batarken, çay demini bulur;
Sohbet de insanı bulur.
İstiyorsan bucak ilde,
Sohbet olsun tatlı dilde,
Akşamüstü bir sahilde,
Gel bir bardak çay içelim.
Her gün seni güne ekliyorum.
Messenger’a bakıyorum, belki çevrim içisin diye.
Beklemek de bir sanattır bazen,
hele ki karşılığında bir çay varsa.
Günü Güne ekliyorum,
Mesengeri yokluyorum,
Söz verdin bak bekliyorum,
Gel bir bardak çay içelim.
Zaman akar, hayat geçer, dostluk baki kalır.
Gam da olsa, tasada olsa...
Semaver kaynıyorsa, umut da vardır.
Aldırma hiç gam tasaya,
Delik cebe boş kasaya,
Semaver koydum masaya,
Gel bir bardak çay içelim.
Kulak asma laflara, dünya zaten yeterince gürültülü.
Bir çaylık sessizlik her şeye bedel.
Kulak asma hiçbir lafa,
Yoksa rahat olmaz kafa,
Israr ettim bak kaç defa,
Gel bir bardak çay içelim.
Bir bardak çay, bir anı, bir tebessüm…
Belki yıllar sonra hatırlanacak tek şey bu olacak.
İnsanın çekiyor canı,
Maziye kalsın bir anı,
Şöyle güzel tavşan kanı,
Gel bir bardak çay içelim.
Yalnızlık küf tutmadan,
Hayatın rengi solmadan,
Ecel gelmeden...
Bir dost yüzü, bir sıcak bardak...
Hepsi bundan ibaret.
Hiç arama bende hata,
Küf bağladım yata yata,
Ecel gelmeden Murat’a,
Gel bir bardak çay içelim.
Belki de en büyük çağrı,
“Gel bir bardak çay içelim.” demektir.
Çünkü bu cümlede ne çıkar var ne hesap...
Sadece insanın insana ihtiyacı var.