“Susmak, Koltukların En Ucuz Kirasıdır.”
yazar
Gazeteci Rıza Başkan
Tüm Yazıları

“Susmak, Koltukların En Ucuz Kirasıdır.”

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

📰 Sustukça Yükselenler

Yanlışa karşı sessiz kalmak, artık sadece korkaklık değil, ihanettir. Türkiye’de iktidar SHELL gibi, muhalefet BP gibi davranıyor. Kâr büyüyor, halk küçülüyor.

Memleketin siyaset sahnesi hep kalabalık. Kostümler parlak, cümleler ezber, yüzlerde sahte bir ciddiyet… Ama sıra yanlışları konuşmaya gelince, birden kulaklar sağır, diller tutulmuş, gözler yere düşmüş.

Halkın karşısında mangalda kül bırakmayan siyasetçiler, kuliste “aman ses etme” diye fısıldaşmaktan başka bir şey yapmıyor.

Doğrunun arkasında durmak yürek ister. Ama koltuk sevdalıları bilir ki doğrular bazen oy kaybettirir, susmak ise koltuğu büyütür. Onlar için koltuk, halkın emaneti değil; miras kalan mülk gibidir. Yanlışa yürümek yerine altından geçer, sırtını sıvazlayıp “millet anlamadı” diye fısıldarlar.

 

🗳 Delege Seçimleri: Dedikodunun Gölgesi

Her delege seçiminde aynı senaryo: kulisler, dedikodular, küçük hesaplar… Kimi kendi ikbalini “parti geleceği” diye satıyor, kimi mahallesini kurtarmayı Cumhuriyet Halk Partisi’ni kurtarmak sanıyor.

Ama unutulmasın: dedikodu ile mahalle kazanılmaz. CHP’li olmak, sürüye kapılmak değil; gerektiğinde keçi inadıyla yanlışa karşı çıkabilmektir.

 

⚖ Özlem Çerçioğlu Gerçeği

Özlem Çerçioğlu’nun AKP’ye geçmesi toplumda infial yarattı. Ama soruyorum: Bugün mü böyle oldu? Daha aday gösterildiği ilk günden, siyaseti bir çıkar ilişkisine dönüştürmesiyle, partinin ilkelerine ters düşen tavırlarıyla bilinmiyor muydu?

O günlerde susanlar, bugün neden bağırıyor?
Parti aidiyeti ilkelerin önüne geçtiğinde işte böyle oluyor: Yanlış büyüyor, koltuklar büyüyor, ama halk küçülüyor.

 

👷 Kartal Belediyesi: İşçinin Alın Terinde Siyaset

Kartal Belediyesi’nde işçilere yarım maaş yatırılması sadece bir ekonomik kriz değil; siyasetin yanlışlarının fotoğrafıdır. Seçim döneminde oy uğruna kadrolar şişirilir, gelir-gider dengesi hiçe sayılır, sonra işçinin alın teri ödenemez hale gelir.

İşçiler haklıdır; maaş alın teridir. Ama iş bırakma tehdidiyle hizmeti durdurmak da halkı cezalandırmaktır. Asıl sorumluluk, sendika ağalarındadır. Kriz çıkmadan önce işçinin hakkını masada savunması gereken sendikalar, yıllardır sessiz kaldı; kriz patlayınca kürsüye çıkıp şov yaptılar.

Sonuç: Belediye yanlış yaptı, sendika koruyamadı, işçi restleşti, kaybeden yine Kartallı oldu.

 

⛽ SHELL ve BP Siyaseti

Bugün Türkiye’de iktidar partisi AKP, ülkeyi SHELL gibi yönetiyor: Kaynakları sömüren, rantı paylaşan, çevreyi ve insanı hiçe sayan bir zihniyet.

Ama bir başka gerçek daha var: Yerelde de CHP, BP’ye benzemeye başladı. Farklı renkler, farklı logolar… Ama iş işleyişe gelince aynı düzen, aynı alışkanlıklar.

 

🎭 Son Söz

Türkiye’nin en büyük problemi yanlış yapanlardan çok, yanlışı görüp de susanlardır. Kendi partisinin yanlışına “şimdi sırası değil” deyip kulak tıkayanlar, rakibin aynı yanlışında kürsüden bağıranlardır.

Siyasetçinin asıl sınavı, rakibinin yanlışına karşı çıkmak değil; kendi yakınının yanlışına karşı dimdik durmaktır.

Unutmayın:
👉 Yanlışa sessiz kalan, yalanın ortağıdır.
👉 CHP’li olmak, gerektiğinde keçi inadıyla doğruları haykırmaktır.
👉 Halk sustuğunda değil, susturulduğunda kaybeder.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *