

YOLDAŞLIĞIN İHANETİ VE SUSKUNLARIN HESAP GÜNÜ
"Düzene Vuracak Yumruk"
Türkiye siyasetinde halkın yoksulluğu artık bir rakam değil; gündelik yaşamın değişmez gerçeği. Bir yanda sarayın ışıltısı, israfın ve yandaşın debdebesi… Diğer yanda ise tenceresinde taş kaynatan, geleceğini bavula sığdırıp uçağın kalkışını bekleyen milyonlar.
Enflasyon yalnızca sofraları değil, hayatları yutuyor. Köylünün toprağı madene peşkeş çekiliyor, işçinin hakkı grevle değil bakanlık izniyle gasp ediliyor. Kadınlar, sokakta ve evde şiddetle baş başa bırakılıyor.
Ülkede laiklik vitrin süsü, adalet ise tabeladan ibaret. Bağımsız yargı, eski gazete manşetlerinde kalan bir nostalji. Gazeteciler haber yaptıkları için cezalandırılırken, yalanı meslek edinmişler ekranlarda ödüllendiriliyor.
Ama mesele yalnızca iktidar değil…
Mesele, kendi saflarımızdaki ihanet.
Bir zamanlar meydanlarda yumruk sıkanların, bugün protokolde kravat düzelttiğini görüyoruz. “Halk için, halkla birlikte” diyenlerin, “Bana ne halktan, koltuk bana yeter” noktasına gelişine tanığız. Sosyalist mücadeleyi kişisel marka reklamına çevirenler, yoldaşlığı seçim zamanı fotoğraf karesine indirgiyor.
Hırsına yenilen, halkı yenilgiye mahkûm eder!
Gerçek devrimci, koltuk için yoldaşını satmaz. Gerçek yoldaş, zor gün dostudur; kolay gün arkadaşı değil.
Ve bu noktada, bir dostumu, bir yoldaşımı anmadan geçemem…
Hayalleri Yarım Kalan Turgut Kardeşim İçin
Genç yaşta kaybettiğimiz Turgut kardeşim… Henüz hayatının baharında, umutlarla, hayallerle dolu bir gençti. O’nunla tanışmak, sohbet etmek, aynı idealler için mücadele etmek bizim için büyük bir onurdu. Ancak hayat, bazen en güzel hikayeleri yarım bırakır. Tam 8 yıl önce, ani bir kalp kriziyle aramızdan ayrıldı.
Genç yaşta, yüreğimizin tam ortasından koparılan bu acı kayıp, hâlâ içimizde tarifsiz bir boşluk bırakıyor. Hayalleri, yapılacakları, anlatacakları vardı… Ama kader buna izin vermedi.
Onu unutmak mümkün değil; hatırası, mücadelesi ve bize bıraktığı değerler her zaman yolumuzu aydınlatacak.
Turgut kardeşim, mekânın cennet olsun. Ailenin, dostlarının ve bizlerin yüreğinde daima yaşayacaksın.
Unutmadık, unutmayacağız.
Halk unutur sananlar yanılır. Halk, hesap defterini titizlikle tutar.
Koltuk sevdalıları gider, halk kalır. Hırs biter, mücadele sürer.
Ve unutmayalım: Devrim, satılmaz omuzlarla, eğilmez başlarla, kirlenmez ellerle yapılır.
Sıra artık susanlarda değil; sıra, yumruğunu masaya değil, düzene vuranlarda.