Vatandaşlar sabahın erken saatlerinde ellerinde termos, battaniye ve sandalyelerle mağaza önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Bazı müşteriler geceyi mağaza önünde geçirirken, açılış anında kısa süreli arbede yaşandı.
🔹 “Üşüdüm ama değer”
Sıra bekleyen Bediha Gökşen, “Üç saattir bekliyorum, matkap, kulaklık, saat alacağım. Üşüdüm ama değecek, oğluma da lazım, bana da. Zahmete katlanmazsan bir şey alamazsın” dedi.
🔹 “Saat 4’te geldik, memnunuz”
Tekirdağ’dan gelen Turgay Küçük Fidan ise, “Kampanyalı ürünlerden aldık, memnunuz. Böyle indirimler devam etsin” diye konuştu.
🔹 “İçeri giremedik ama sağlık olsun”
Bir diğer müşteri Hasan Ayyıldız, “Sabah geldik ama içeri giremiyoruz. Sağlık olsun, bir dahaki sefere” ifadelerini kullandı.
🔹 Mağaza yetkilisi: “Tüm Türkiye’den gelen oldu”
Mağaza yöneticisi Ahmet Ataibiş, “Matkap, saat, kulaklık ve el fenerlerinde büyük indirim yaptık. 1000 liralık ürünü 100 liraya verdik. Tüm Türkiye’den gelenler oldu, izdiham yaşandı” dedi.
💬 GÜNESAV YORUMU:
Açılış kampanyaları artık bir “indirim şöleni”nden çok, bir “dayanıklılık testi”ne dönüşmüş durumda.
Vatandaş, “bir daha bulamam” korkusuyla soğuğa, izdihama, saatlerce beklemeye katlanıyor.
Oysa çözüm basit:
“Bir kere bedava dağıtmak yerine, her zaman makul fiyatlarla satmak.”
Bir yurttaşın dediği gibi:
“Bin liralık ürünü 100 liraya verip izdihama sebep olacağınıza, sürekli uygun fiyat verin, herkes kazansın.”
Ekonomik kriz dönemlerinde kampanyalar cazip görünebilir, ama asıl kazanç; istikrar, güven ve süreklilikte.