⚽ Derbiden Kalanlar: Bitmeyen Seriler, Bitmeyen Tartışmalar
⚽️ Derbi Analizi: Galatasaray'ın Galibiyet Serisi Neden Beşiktaş Maçında Çöktü?
Süper Lig'in heyecanla beklenen derbisinden, taraftarları ve yorumcuları uzun süre meşgul edecek bir 1-1 sonucu çıktı. Bu skor, Galatasaray'ın 15 maçlık zirve yürüyüşünü noktalarken, Beşiktaş'a ise rakibinin sahasında tam dokuz yıl sonra ilk puanını getirdi . Liverpool'u deviren takımın, derbide iki kritik puandan olması, "Neden?" sorusunu gündeme getirdi. Sahadaki performans ve yaşanan tartışmalar, bu sonucun arkasında birkaç önemli faktör olduğunu gösteriyor.
🔍 Maçın Anatomisi: Takım Dinamikleri ve Bireysel Performanslar
Fazla Özgüven ve Psikolojik Tuzak: Takımın ve taraftarın, Avrupa'da alınan galibiyetin ardından derbiye "kesin galibiyet" psikolojisiyle yaklaştığı yönünde güçlü bir algı var. Rakibi küçümseyen bu tutum, sahaya yansıdı. Maçın gidişatı beklenildiği gibi gitmeyince, oyuncular üzerinde oluşan stres ve hayal kırıklığı, performansın düşmesine ve sonucun olumsuz etkilenmesine neden oldu.
Bireysel Hatalar ve Verimsiz Forvet Hattı: Özellikle ofansif bölgedeki bazü oyuncuların, gol pozisyonu olabilecek anlarda son pas yerine bireysel ve isabetsiz şut denemeleri yapması, takımın hücum verimliliğini ciddi şekilde düşürdü. Bu durum, takımın organize hücumlarını bölerken, rakibe kendini toparlama fırsatı verdi. Ayrıca, savunma hattında belirli oyuncular karşısında yaşanan zorlanmalar, yediği golde kritik bir rol oynadı.
Fiziksel Yorgunluk ve Rotasyon Eksikliği: Hafta içi oynanan ve büyük fiziksel ve mental enerji gerektiren Avrupa Ligi maçının etkileri derbide hissedildi. Özellikle Liverpool maçında yoğun efor sarf eden bazı başlangıç oyuncularının yorgunluk belirtileri göstermesi, takımın genel baskı ve top tekniğini olumsuz etkiledi. Bu durum, kadro derinliğinin kullanımı ve oyuncu rotasyonu konusundaki tercihleri de tartışmaya açtı.
🧑⚖️ Hakem Kararları ve Teknik Liderlerin Sınavı
Maçın en çok konuşulan başlığı, hakem Yasin Kol'un yönetimi ve bazı kritik kararları oldu. Taraftar ve yorumcular, hakemin Galatasaray aleyhine birçok pozisyonda hata yaptığını ve bunun skora direkt etki ettiğini düşünüyor. Özellikle oyuncu değişikliği kurallarıyla ilgili yaşanan karmaşa ve oyunun bu nedenle durdurulması, "Maç tekrar edilmeli mi?" tartışmasını başlattı. Bu durum, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) konuyu resmi olarak incelemeye alabileceği ve son kararı verecek merci olduğu spekülasyonlarını gündeme getirdi .
Teknik direktörler masasına baktığımızda ise, iki ismin de stratejileri ön plana çıktı. Sergen Yalçın yönetimindeki Beşiktaş'ın, takımını bu zorlu deplasmanda organize etmesi ve kritik bir puanla ayrılması takdir topladı . Galatasaray tarafında ise, Okan Buruk için genel kanı, takımın performans düşüklüğünden ziyade, bireysel hatalar ve hakem kararlarının sonucu daha fazla etkilediği yönünde. Ancak, yorgunluk belirtisi gösteren oyunculara yönelik müdahaleler ve oyuna müdahale şekli, teknik adam için bazı soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
📊 Geçmişten Bugüne Derbinin Serüveni
Bu sonuç, iki ezeli rakip arasındaki tarihi dengede de ilginç bir sayfa açtı. Beşiktaş, Galatasaray deplasmanında Mart 2020'deki 0-0'lık beraberlikten sonra ilk puanını aldı . Bu, aynı zamanda Beşiktaş'ın Sergen Yalçın yönetiminde bu sahadan aldığı ilk puandı. Bununla birlikte, Beşiktaş'ın Galatasaray'a konuk olduğu son dokuz lig maçında galibiyet hasreti devam ediyor. Bu seri, kulübün 1960'lı yıllardan bu yana bu deplasmanda yaşadığı en uzun galibiyetsiz dönem olarak kayıtlara geçti.
🔮 Peki, Bundan Sonra Ne Olacak?
Bu beraberlik, sadece bir puanın ötesinde, iki takım ve lig için önemli çıkarımlar barındırıyor.
Galatasaray İçin: Liverpool galibiyetinin yarattığı olumlu havanın, lige fazla özgüvenle yaklaşılmasına fırsat vermemesi gerekiyor. Takımın, bireysel hırslar ile kolektif çıkar arasında sağlıklı bir denge kurması şart. Yönetimin, son maçlarda tartışılan hakem kararları konusunda daha aktif ve net bir duruş sergilemesi, taraftar ve kamuoyu nezdinde beklentileri karşılayacaktır.
Beşiktaş İçin: Bu sonuç, takım için önemli bir moral ve güven artırıcı olabilir. Zorlu bir deplasmanda alınan puan, takımın sezon içindeki dayanıklılığını ve Sergen Yalçın'ın taktiksel disiplinini göstermesi açısından değerli. Bu performansı istikrara kavuşturmak, siyah-beyazlı takımın önündeki asıl sınav olacak.
Genel Manzara: Ligdeki genel kalite düşüklüğü ve hakem performanslarındaki tutarsızlıklar, her hafta daha fazla dillendiriliyor. Bu derbide yaşananlar, bu eleştirileri bir kez daha gündeme getirdi. Futbolumuzun bu temel sorunlara kalıcı çözümler üretmesi, hem kulüpler hem de Türk futbolunun geleceği için hayati önem taşıyor.
📊 Maç Sonu Devam Eden ve Biten Seriler!
Galatasaray’ın Süper Lig’deki 15 maçlık galibiyet serisi Beşiktaş karşısında son buldu.
İlginçtir ki, sarı-kırmızılı ekibin son puan kaybı da yine geçtiğimiz sezon Beşiktaş karşısında gelmişti.
Beşiktaş, Galatasaray deplasmanında Mart 2020’deki 0-0’lık beraberliğin ardından ilk puanını yine Sergen Yalçın yönetiminde aldı.
Yani tarih tekerrür etti:
🗓 2019/20 – Galatasaray 0-0 Beşiktaş
🗓 2025/26 – Galatasaray 1-1 Beşiktaş
Bu sonuçla birlikte Beşiktaş, Rams Park’ta oynadığı son dokuz Süper Lig maçında galibiyet yüzü göremedi (2 beraberlik, 7 mağlubiyet). Siyah-beyazlı ekip, bu alanda 1963-1972 arasındaki 10 maçlık seriden bu yana en uzun galibiyet hasretini yaşıyor.
🎯 Maçın Özeti: Kaybedilen İvme, Kaybolan Disiplin
Galatasaray adına alınan beraberliğin nedenlerine bakarsak tablo net:
1️⃣ Gereksiz özgüven. “Bu maçı alırız” havasıyla sahaya çıkmak derbilerde en büyük hatadır.
2️⃣ Barış Alper ve Yunus’un bencilliği. Pas vermek yerine bireysel çözümlerle pozisyonları harcamaları takıma zarar verdi.
3️⃣ Yasin Kol faktörü. Fenerbahçe maçlarında dahi refleksleriyle tartışma yaratan bu hakemin yine Galatasaray maçına atanması büyük bir hata.
4️⃣ Yönetimin sessizliği. MHK’nin hatalarına rağmen sessiz kalan yönetim, bu sessizlikle camianın tepkisini üzerine çekiyor.
🧩 Taktiksel Eksikler
Liverpool galibiyetinin ardından aynı kadroyla sahaya çıkmak doğru tercihti.
Ancak Singo ve Jakobs’un yorgunluğu göz önüne alındığında, Sallai ve Eren tercihi daha dengeli bir başlangıç olabilirdi.
Sanchez’in Rafa Silva karşısında zorlandığı çok netti. Neredeyse her maçta benzer hatalar yapıyor.
Buna rağmen Okan Buruk’un taktiksel anlamda ciddi bir hatası yoktu.
Sorun, oyuncuların sahadaki ciddiyetinde ve özgüven dengesinde.
Barış Alper’in yediğimiz ilk golde yaptığı pozisyon hatası da bunun somut göstergesi.
🧿 Maçın Adamı: Lemina!
Lemina’nın mücadelesi tartışmasız maçın en değerli performansıydı.
Torreira da savaşçı kimliğiyle öne çıktı.
Uğurcan’ın son üç maçta yaptığı 16 kurtarış, neredeyse “5 xG”lik gol ihtimalini engellemesiyle istatistiksel olarak da olağanüstü.
Ancak üstüne gelen toplarda hâlâ sektirme problemi dikkat çekiyor.
⚖️ Hakem Tartışmaları Bitmiyor
Yasin Kol’un maçın gidişatını etkileyen kararları, Galatasaray cephesinde büyük tepki topladı.
Özellikle Beşiktaş’ın oyuncu değişikliği sırasında yapılan kural hatası, derbinin tekrar ihtimalini gündeme getirdi.
Deniz Çoban’ın değerlendirmesine göre Beşiktaş, oyuncu değişiklik hakkını talimatlara aykırı biçimde kullanmış olabilir.
Bu durumda TFF, MHK’den ek rapor isteyecek. Gelişmelere göre maçın tekrarı bile gündeme gelebilir.
⚠️ Futbol Gerçeği: İvme Kaybı ve Düşen Disiplin
Uzun zamandır iyi oynamıyoruz.
Evet, kadro kaliteli ama sistem, taktik, disiplin ve kondisyon eksik.
Liverpool galibiyeti, sahte bir özgüven yaratmış olabilir.
Unutmayalım, o maçta rakip üç kilit oyuncusunu oynatmamıştı ve kendi liginde de düşüşteydi.
İcardi, Barış, Sane, Yunus, hatta Osimhen bile şu anda net bir form düşüklüğü yaşıyor.
Eğer bu tablo değişmezse, Galatasaray’ı hem ligde hem Avrupa’da zor günler bekliyor.
Umarız yanılırız.
💬 Son Söz
Galatasaray’ın potansiyeli yüksek, kadro kaliteli.
Ama büyük takımlar, sadece yetenekle değil, disiplin, karakter ve akıl ile şampiyon olurlar.
Derbiler bunu hatırlatır:
“Her maç Liverpool değil, her rakip de küçümsenecek kadar zayıf değildir.”
Sonuç olarak, 1-1'lik skor sadece bir beraberlik değil, iki devin psikolojisi, taktiksel tercihleri ve Türk futbolunun içinde bulunduğu durum hakkında önemli ipuçları veren bir olay oldu. Geriye kalan, bu ipuçlarını doğru okuyup, ders çıkarabilmekte yatıyor.
