Melda Sarıtaş Esen, Yalova'da yaşayan ve başörtüsü yasağına rağmen eğitim hayatında önemli bir başarı hikayesi yazan bir isim. 28 Şubat sürecinin getirdiği kısıtlamalara karşı direniş sergileyen Esen, toplamda 13 üniversiteden mezun olmayı başardı ve bu süreçte bölüm birincisi unvanını kazandı. Eğitim hayatına devam etme kararlılığı gösteren Esen, ileride iletişim alanında doktora yapmayı arzuladığını ifade etti.
Başörtüsü Yasağının Zorlukları
Melda Sarıtaş Esen, 1989 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümünü okumaya başladı. Ancak, başörtüsü yasağı altında eğitim almak, ona birçok zorluk sundu. Başarılı bir mezuniyet için gereken 4 yılın aksine, bu süreç ona 6 yıl sürdü. Eğitim hayatıboyunca karşılaştığı sıkıntılar, mezuniyet törenine katılamamak gibi durumları içeriyordu. Bu zorlu zaman diliminde, diplomasını ağabeyi aracılığıyla almak zorunda kalması o günlerin çarpıcı bir örneği olarak öne çıkıyor. Esen, "O dönemde mühendislik bölümünü tercih eden bir kadın öğrencinin varlığı oldukça tartışmalıydı" şeklinde bir ifadesinde bulundu. Yaşadığı bu zorluklar, onun azmini artırmakla kalmamış, aynı zamanda hedeflerine ulaşma konusundaki kararlılığını pekiştirmiştir.
Uzun Süreli Eğitim Yolculuğu
Melda Sarıtaş Esen, öğrenmeye olan tutkusu sayesinde farklı alanlarda eğitim alma sürecine ara vermedi. Toplamda 13 üniversiteden mezun olmayı başaran Esen, çeşitli yüksek lisans programları da dahil olmak üzere birçok disiplinde eğitim aldı. Lisans düzeyindeki eğitiminde Kamu Yönetimi, Çocuk Gelişimi ve Egzersiz ile Spor Bilimleri gibi farklı alanlarda yetkinlik kazandı. Ön lisans seviyesinde ise İletişim Sanatları, Aşçılık ve Sağlık Kurumları İşletmeciliği gibi çeşitli programlardan diploma aldı. En son Yalova Üniversitesi'nde Yeni Medya ve İletişim Bölümünü birincilikle tamamlayan Esen, toplamda 11 açık öğretim ve 2 örgün eğitim diplomasını elde ederek eğitim yolculuğunu taçlandırmış oldu.
Eğitim Tutkusu ve Gelecek Hedefleri
28 Şubat sürecinin bireyler üzerindeki derin etkileri hala hatırlanmaktadır. Melda Sarıtaş Esen, bu dönemin zorluklarının öğrenme arzusunu artırdığını ifade ediyor. "Okuma tutkumu asla kaybetmeyeceğim. Sürekli bir öğrenme peşinde olacağım" sözleri, eğitim hayatına olan bağlılığını ortaya koyuyor. Kızının sınav dönemleriyle kendi eğitim süreçlerinin örtüşmesi, zaman zaman streslu anlar yaratıyor; ancak Esen, bu yorgunluk ve zorlukların aile içerisinde anlaşıldığını ve bunun her şeye değdiğine inandığını belirtiyor. Şu anda yüksek lisans tezini tamamlamaya yaklaşan Esen, iletişim alanında doktora yapma isteğini vurgularken, bu alanın çağdaş dünyadaki öneminin farkında olduğunu ifade ediyor.
Eğitim hayatında kalıcı hedefler belirlemek, bireylerin gelişiminde kritik bir rol oynamaktadır. Esen, karşılaştığı zorlukların eğitim motivasyonunu artırdığını belirtmektedir. Ayrıca, ailesinin yoğun tempoya olan uyumlarının, onun zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olduğunu ifade ediyor. Kadınların eğitim yolculuğunda karşılaştığı engelleri aşma isteğiyle dolu olan Esen, öğrenim sürecini, içinde bulunduğumuz tarihi dönemin sunduğu zorluklarla şekillendiriyor. İletişim alanında yürüttüğü çalışmaların önemini vurgulayan Esen, kendini bu alanda geliştirmek için sürdürdüğü çabalarının, günümüz dünyasında ne denli hayati olduğunu da dile getirmektedir. Tez aşamasında olması ise, akademik kariyer hedeflerine doğru attığı önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu süreç, onun için yalnızca bir son değil; aksine, öğrenmeye devam etme arzusunu besleyen bir başlangıç niteliğini taşıyacaktır.
Eğitim Hedefleri ve Motivasyon Süreci
Belirli eğitim hedefleri koyarak ilerlemek, bireylerin akademik ve kişisel gelişimlerini büyük ölçüde etkiliyor. Esen’in eğitim serüveninde karşılaştığı zorluklar, ona motivasyon kaynağı olurken, ailesinin desteği ona güç katıyor. Özellikle kadınların eğitimde karşılaştıkları zorluklar, Esen üzerinde büyük bir etki yaratıyor. Yaşadığı zorlu süreçlerin, onun azim ve kararlılığını pekiştirdiği gözlemleniyor. İletişim alanındaki gelişimine olan tutkusu, Esen’in sürekli öğrenme hedefine nasıl katkı sağladığını gösteriyor. Tez aşamasında olmasının getirdiği sorumluluk, onun için yalnızca bir akademik görev değil, aynı zamanda gelecekteki çalışmaları için bir temel oluşturuyor. Eğitimde sürekliliğin ve kişisel gelişimin vazgeçilmez bir unsur olduğunu, ona bu dönemde yaşadığı deneyimler daha net bir biçimde gösteriyor.
Sosyal İlişkiler ve Destek Ağı
Melda Sarıtaş Esen, akademik hayatta en büyük öğrenci olmasının yanı sıra, arkadaşlarıyla oluşturduğu güçlü sosyal bağlarla da öne çıkmaktadır. Başlangıçta yaşadığı çekingenlik, zamanla yerini daha aktif bir iletişim tarzına bırakmış. Okuldaki derslere katılımı ve arkadaşlarıyla not paylaşımı, birlikte dayanışmanın güzel bir örneğini sunuyor. Esen, arkadaşlarına “Onları bir arkadaş olarak, kardeşlerim gibi, hatta çocuklarım gibi görüyorum” diyerek, onlarla olan ilişkisini derinlemesine tanımlıyor. Bu özellik, onun sosyal açıdan da aktif bir birey olmasını sağlamakta. Gece saatlerinde bile dersleriyle ilgili iletişimde bulunarak, arkadaşlık bağlarını daha da pekiştirmekte. Bu tür etkileşimler sonucunda oluşan deneyimler, eğitim hayatındaki başarı ve dayanışma kültürünün önemi hakkında kayda değer örnekler sunuyor. Birlikte öğrenme kültürü, Esen’in akademik yolculuğunun temel taşlarını oluşturmakta ve ona büyük bir güç katmaktadır.