Yargıtay, evlilik birliğinin en özel alanına dokunan sözler için emsal niteliğinde bir karar verdi. Davada, bir kadın eşinin ailesinin yanında “O erkek değil, yapamıyor” ifadelerini kullanmış; bu sözler eşin kişilik haklarını zedeleyici, onur kırıcı ve evlilik birliğini sarsıcı nitelikte bulunmuştu.
Yerel mahkeme, boşanma sonrası kadına nafaka ve tazminat bağlamıştı. Ancak Yargıtay, bu kararı bozdu. Artık kadın ne nafaka ne de tazminat alacak. Karar, eşler arası hakaretin en ağır biçiminin cinsellik üzerinden yapılması olduğuna dikkat çekerek, aile mahkemelerinde bundan sonra verilecek kararlara ışık tutacak.
Toplumsal Yorum:
Bu karar, “ev içi mahremiyet” tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Bazı hukukçular, bu kararın evlilikte karşılıklı saygının korunması için olumlu bir adım olduğunu savunurken; bazı feminist yazarlar, “bu tür kararlar kadının ekonomik güvenliğini zayıflatabilir” eleştirisinde bulunuyor.
Rıza Başkan Yorumu:
💬 “Ev içinde yaşanan sorunlar evin içinde kalmalı. Hakaretin cinsellik üzerinden yapılması en ağır saldırılardan biridir. Bu karar toplumsal ahlak ve bireysel onuru koruyan bir içtihat olarak önemli. Ancak unutmayalım ki bu tür kararlar kişisel hakları değil, karşılıklı saygıyı esas almalıdır.”
💬 “Bu karar iki şeyi hatırlatıyor: Birincisi, evlilikte en büyük sınav saygıdır. Eşin onurunu toplum önünde zedeleyen ifadeler, evliliğin temel taşlarını yıkar. İkincisi, mahkemelerin bu konuda tavizsiz olması aile hukukunu güçlendirir. Ancak şu nokta da önemli; bu karar, kadının veya erkeğin ekonomik olarak cezalandırılması değil, onur ihlallerine karşı bir içtihat olmalı.”
GÜNESAV Değerlendirme:
Bu kararın ardından, aile mahkemelerinin benzer davalarda onur, mahremiyet ve kişilik haklarını daha geniş yorumlaması bekleniyor. Özellikle sosyal medya paylaşımları, aile sırlarının ifşası ve cinsellik üzerinden yapılan hakaretler önümüzdeki dönemde daha çok gündeme gelebilir.
