Kartal’ın tuzlu rüzgârı çoğu akşam aynı melodiyi taşır: Köprünün altından yükselen bir gitar sesi ve o sese eşlik eden samimi bir çift…
Sokak sanatçısı İbrahim Kara ile kıymetli eşi, yazar Esin Kara, her akşam Kartal sahilinde durup dinleyen yüzlerce insana sadece müzik değil, umut, moral ve bir parça iyilik armağan ediyor.
Gitarın tınısı suya vurup yankılanırken, Esin Kara’nın zarif sesi şarkılara hikâye katıyor. Onları dinleyen herkes aynı şeyi söylüyor:
“Bu şehir kaosun içinde nefes almayı unuttu… Ama siz, burada, bu köprünün altında bize yeniden nefes verdiniz.”
Aşkı, emeği ve şehirle kurulan sıcak bağı buluşturan bu ikili, her geçen gün Kartal’da küçük bir efsaneye dönüşüyor.
Sadece geçim kaygısıyla değil, “moral olsun, gönüller ısınsın” diyerek çalıyorlar.
Müziğin en saf hâline tanıklık etmek isteyenler için Kartal sahili artık bir buluşma noktası.
Sokak sanatçılığı çoğu zaman görünmez bir emek…
Ama İbrahim Kara’nın gitarı görünmeyeni görünür, duyulmayanı duyulur kılıyor.
Esin Kara’nın sesiyle ise şarkılar, bir akşamüstünün ötesine geçip koca bir kalabalığa dokunuyor.
Kartal, sadece binalardan ibaret değil;
Kartal, insanıyla güzel…
Ve bazı insanlar bu ilçenin kalp atışını daha da belirgin kılıyor.