GÜNESAV HABER
Kartal Belediyesi’nde çalışan temizlik işçileri, maaşlarının eksik yatırıldığını belirterek iş bırakma eylemi yaptı. İlçede çöplerin toplanmamasıyla birlikte vatandaşlar günlük yaşamda zorluklarla karşı karşıya kaldı.
Türkiye’de ekonomik göstergeler ise işçilerin durumunu daha da çarpıcı hâle getiriyor. Açlık sınırı 28 bin TL’yi aşarken, yoksulluk sınırı 88 bin TL’ye dayandı. Bu tablo, çalışanların “karın tokluğuna çalışmak” zorunda kaldığını gözler önüne seriyor.
Yerel sendikalar ve işçi temsilcileri, belediye yönetimi ile görüşmelerin sürdüğünü ve hak kayıplarının giderilmesini talep ediyor. Uzmanlar, ekonomik koşulların iyileştirilmemesi durumunda benzer eylemlerin artabileceği uyarısında bulunuyor.
GÜNESAV YORUMU:
Bu durum, yerel yönetimlerdeki ciddi mali ve idari sorunların yanı sıra, merkezi iktidarın ekonomi politikalarının da bir sonucudur. Enflasyon karşısında eriyen ücretler, işçileri her geçen gün daha da zor duruma düşürüyor. Belediyeler, sadece alt yapı hizmeti veren kurumlar değil, aynı zamanda bünyesinde çalıştırdığı yüzlerce insanın geçim kaynağıdır. Bu sorunların çözümü, yerel yönetimlerin şeffaf ve vicdanlı bir yaklaşım benimsemesi ve merkezi hükümetin enflasyonla etkin bir mücadele için somut adımlar atmasından geçmektedir.
Vatandaşın temel hizmeti alamamasının ve emekçinin alın terinin karşılığını bulamamasının sorumlusu, bu krizi yönetemeyen anlayıştır. Kartal'daki bu görüntüler, tüm Türkiye'ye ibret olmalı ve sosyal devlet ilkesinin gereği derhal yerine getirilmelidir.
Rıza Başkan Yorumu:
“Temizlik işçileri, sadece maaş eksikliği nedeniyle değil, aynı zamanda emeklerinin değerinin görülmediği bir sistemin parçası olduklarını hissettikleri için eylem yaptı. Belediyeler, hizmet üretirken çalışanların haklarını korumak zorundadır. Açlık ve yoksulluk sınırının hızla yükseldiği bir dönemde, işçilerimizin emeğinin karşılığı ödenmelidir. Bu, sadece adalet değil, aynı zamanda toplumun sağlıklı işlemesi için zorunludur.”
Kartal'da sosyal adalet alarm veriyor! Kartal Belediyesi'ne bağlı temizlik işçileri, ödenmeyen ve eksik yatırılan maaşlarını protesto etmek için bugün itibarıyla çöp toplama işini durdurdu. İlçenin birçok noktasında çöp dağları yükselmeye başlarken, vatandaşlar ise hem sağlık riskleri hem de yaşam kalitesinin düşmesi endişesiyle büyük bir tedirginlik yaşıyor.
İşçilerin sesine kulak verdiğimizde ise durumun vahameti daha net ortaya çıkıyor: "Açlık sınırı 28 bin lirayı aşmışken, yoksulluk sınırı ise 88 bin liraya dayanmışken, bizim aldığımız maaşlar 'karın tokluğuna' bile yetmiyor. Üstelik bu maaşlarımız da zamanında ve tam olarak yatırılmıyor. Ailemize nasıl bakacağız?"
Bu olay, sadece bir belediyenin iç meselesi değil, Türkiye'deki emekçinin içine düştüğü dramatik durumun en çarpıcı yansımalarından biridir. İnsan onuruyla bağdaşmayan ücretlerle çalıştırılan işçiler, en temel hakları olan ücretlerini almak için dahi mücadele etmek zorunda bırakılıyor.
