CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in tahliye edilmesinin ardından dikkat çekici bir açıklama yaptı. Özellikle sosyal medya aracılığıyla duyurmuş olduğu açıklamasında, İstanbul İttifakı'nın meşruiyetinin yeniden ortaya çıktığını belirtti. Çelik, bu gelişmenin hukuksuzlukların bir kez daha gün yüzüne çıkmasını sağladığını ifade etti. Bununla birlikte, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve diğer yargılanan İstanbul İttifakı üyelerinin acilen serbest bırakılmaları için çağrıda bulundu.
Esenyurt Belediye Başkanı’nın Duruşmasındaki Gelişmeler
Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in duruşma sonucunda serbest kalması, CHP çevrelerinde bir sevinç kaynağı olarak değerlendiriliyor. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, duruşmaları Silivri’den takip ettiklerini belirterek, tahliye kararının geçmişte yaşanan adaletsizlikleri tekrar gözler önüne serdiğini ifade etti. Çelik, hem Ahmet Özer’in hem de diğer yetkililerin haksız yere tutuklandıklarını ve bunun yargının verdiği kararlarla daha belirgin bir şekilde ortaya çıktığını aktardı. Bu tür hukuksuzlukların kamuoyuna ifşa edilmesi gerektiğini düşünen Çelik, yaşanan sürecin önemine vurgu yaptı. Partisinin sadece kendisi için değil, tüm toplumun adalet algısını kabul etmek ve yüceltmek adına bu konuları gündeme taşıması gerektiğini savundu.
Çelik’ten Tutuklu Üyeler İçin Feryat
Özgür Çelik, açıklamalarında İstanbul İttifakı içerisinde tutuklu bulunan üyeleri için özgürlük taleplerini dile getirdi. Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan başta olmak üzere diğer tutuklu üyelerin derhal serbest bırakılmasını isteyen Çelik, adaletin ivedilikle sağlanması konusunda tüm kamuoyunun desteğine ihtiyaç olduğunu ifade etti. Ahmet Özer’in tutuklu kalışının ciddi bir engel teşkil ettiğini ve bu durumun bir tür hak gaspı olduğuna inanarak, yargının halkın iradesine karşı işlediğini ifade etti. Partisinin ve halkın iradesinin bu tür haksız ve yanlış yargılamalarla zedelenmemesi gerektiğinin altını çizen Çelik, birlikteliğin önemine dikkat çekti.
Özgür Çelik, duruşma sırasında verilen kararın, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in haksız yere alıkonulduğunu gösterdiğini belirtti. "Bu sonucun böyle olacağını önceden herkes tahmin ediyordu; fakat ne yazık ki bu gerçekler görmezden gelindi" diyerek hukukun nasıl ihlal edildiğini eleştirdi. Çelik, yaşanan durumların İstanbul İttifakı’nın geçerliğini kanıtladığına dikkat çekti. Ayrıca, Esenyurt ve Şişli ilçelerine atanan kayyumların hukuken geçersiz olduğunu vurguladı ve bu yaklaşımın halkın iradesinin açıkça çiğnendiğinin bir göstergesi olduğunu belirtti.
Son dönemdeki duruşmada alınan tahliye kararı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) açısından kayda değer bir başarı olarak yorumlandı. Özgür Çelik, bu gelişmenin ardından "İstanbul İttifakı'nın meşruiyeti pekişmiştir" ifadeleriyle durumu özetledi. Çelik, hukuksuz uygulamaların sona ermesi ve belediye başkanlarına uygulanan baskıların son bulması gerektiğini vurguladı. Bu bağlamda, yaşanan olaylar adalet arayışının önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Adaletin yeniden tesis edilmesi adına atılması gereken adımlar konusunda ipuçları barındıran söylemler, toplumda adalet arayışının sürdüğünü ve hukukun üstünlüğü için verilen mücadelenin hayati önemde olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Hukukun Üstünlüğü İçin Mücadele
Adalet arayışının önemi, vatandaşların hukuki haklarını savunması açısından kritik bir noktada duruyor. Hukukun üstünlüğünün sağlanması, toplumun tüm kesimlerinin adil bir şekilde temsil edilmesi için gereklidir. CHP, bu bağlamda adaletin sağlanması ve hukukun yeniden inşa edilmesi adına aktif bir pozisyon alıyor. Parti yetkilileri, yapılan uygulamaların demokratik değerlere ne denli aykırı olduğunu ifade ederek, bu durumun sadece bireylere değil, tüm topluma zarar vereceğini belirtiyor. Bu nedenle, adaletin tesis edilmesi için gerekli mücadelelerin verilmesi gerektiği vurgulanıyor. Sadece siyasi arenada değil, aynı zamanda toplumsal alanda da hukukun üstünlüğü için ses verenlerin artması, adalet arayışını daha görünür kılmaya yardımcı oluyor.
Kamuoyunun Tepkisi ve Duyarlılığı
Son gelişmeler, kamuoyunda büyük bir yankı uyandırarak ciddi tepkilere neden oldu. Sivil toplum kuruluşları ve bireyler, bu haksız uygulamalara karşı dayanışma içinde seslerini yükseltmeye başladı. Örneğin, Esenyurt ve Şişli'deki kayyum atamalarının iptali için çeşitli kampanyalar düzenlenirken, sosyal medya platformları üzerinden de tartışmalar yoğunlaştı. Bu durum, halkın iradesinin yok sayılmasına karşı çıkan bireylerin ve grup faaliyetlerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu kapsamda, toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler, siyasi baskı iddialarına dair endişelerin artmasına ve demokratik değerlerin korunması gerektiğini savunanların sesinin yükselmesine katkıda bulunuyor. Böylelikle, konu sadece yerel değil, ulusal düzeyde de dikkat çekici bir mesele haline geliyor.