Bir genç kadın, Edirne’de erkek şiddetinin kurbanı olarak hayattan koparıldı. 18 yaşındaki Oya Budak, cinsel istismar sonucunda hamile kaldı. Nişanlısı Samet T. ise bu durumu öğrendikten sonra Oya’yı “Sana bir sürprizim var” yalanıyla kandırarak, vahşi bir şekilde cinayet işledi. Oya, karnındaki 5.5 aylık bebeğiyle birlikte hunharca katledildi.
Oya Budak’ın Dramatik Hikayesi
Oya Budak, genç yaşta cinsel istismara uğramıştı. Bu zor koşullar altında yaşam mücadelesi verirken, hamileliğiyle birlikte hayatına olumlu bir yön verme çabasında bulunuyordu. Ancak nişanlısı Samet T.’nin tehlikeli bir kıskançlık duygusuyla hareket etmesi, genç kadının geleceğini tehdit haline getirdi. Oya, güvenini kazanmış olduğu kişi tarafından, hiçbir koruma olmadan hayattan uzaklaştırıldı. Bu durum, sadece Oya’nın yaşamına son vermekle kalmadı, aynı zamanda onun 5.5 aylık bebeğinin canını da aldı. Yaşadığı bu korkunç olay, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde kadınların maruz kaldığı şiddeti bir kez daha gündeme taşıdı.
Cinayetin Aydınlatılması ve Bulunan Deliller
Oya Budak’ın cansız bedeni, Edirne’de ormanlık bir alanda bulundu. Yapılan otopsi sonucunda, genç kadının 5.5 aylık hamile olduğu ve vücudunda darp izlerinin bulunduğu belirlendi. Bu durum, Oya’nın yaşadığı şiddetin ne denli vahim olduğunu gösteriyor. Olayla ilgili olarak gözaltına alınan Samet T., polis sorgusunda cinayeti kıskançlık nedeniyle işlediğini ifade etti. Bu açıklama, olayın ardındaki motivasyonları ve psikolojik durumu gözler önüne seriyor. Oya’nın yaşadığı acı dolu yolculuk, yalnızca bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda toplumdaki şiddet olgusunun bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır.
Toplumda Oluşan Tepki ve Adalet Arayışı
Oya Budak’ın öldürülmesi, hem sosyal medya platformlarında hem de sokaklarda büyük bir infial yarattı. Kadın hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, “Oya için adalet” sloganıyla protestolara öncülük ettiler. Bu yaşananların ardından, toplumun her kesiminden yükselen ses, sadece Oya’ya değil, benzer durumlarla karşılaşan tüm kadınlara yönelik bir adalet arayışını temsil ediyor. Kadın cinayetlerinin son bulması ve cinsel istismar olaylarının önlenmesi için toplumun tüm dinamiklerinin harekete geçmesi gerektiği vurgulanıyor. Çeşitli sivil toplum kuruluşları, Oya’nın davasında faile en ağır cezanın verilmesi için baskı yapmayı sürdürüyorlar. Bu olay, kadınların maruz kaldığı şiddetin ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sererken, adaletin sağlanması için mücadele edenlerin sesini artırdı.
