Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu'nun son dönemlerde gerçekleştirdiği atamalar, kamuoyu arasında ciddi bir tartışma yaratmış durumda. Çavuşoğlu, 17 farklı ilçede CHP'nin daha önceki ilçe başkanları ile gençlik kolları yöneticilerini DESKİ İlçe Koordinatörü olarak atadı. Bunun yanı sıra, mali sıkıntılar nedeni ile yüzlerce işçiyi işten çıkaran Çavuşoğlu'nun, farklı meslek gruplarından bireyleri yüksek maaşlarla işe alması eleştirilerin odak noktası haline geldi.
Atamalar ve Siyasal Eleştiriler
Denizli Büyükşehir Belediyesi içerisinde yapılan bu yeni atamalar, kamuoyunun dikkatini liyakat ve siyasi kadrolaşma konularına çekti. Başkan Bülent Nuri Çavuşoğlu, DESKİ Genel Müdürlüğü çatısı altında eski partili yöneticilere görevler vererek, bu atamaların ardında yatan gerekçeleri yeterince açıklayıcı bulmayan birçok kişi ortaya çıktı. Daha önce işten çıkarılan çalışanların yaşadığı mağduriyetle yeni görevlendirilenler arasındaki bu durum, halkta büyük bir rahatsızlık yarattı. Çavuşoğlu'nun bu tutumu, belediyenin iç yapısında da rahatsızlık yarattı. CHP'li bazı belediye başkanları, atanan koordinatörlerle iş birliğinde sıkıntılar yaşadıklarını dile getirerek, bu durumun çalışma barışını bozduğunu ifade etti.
Maaşlar ve Araç Tahsisatı Üzerine Tartışmalar
DESKİ üzerinden gerçekleştirilen atamalarla birlikte, yeni görevlendirilen koordinatörlere aylık 70-80 bin TL gibi dikkat çekici bir maaş ödeniyor. Özellikle teknik bilgi ve uzmanlık isteyen bir alanda çalışması beklenen bu kişilerin, elektrikçi veya köfteci gibi farklı mesleklerden gelmiş olmaları, liyakat konusunu tekrar gündeme taşımakta. Bu durumun belediyenin mali dengesini tehdit etme potansiyeli olduğu düşünülüyor. Her bir atanan çalışana ayrıca bir hizmet aracı tahsis edilmesi, hizmetin etkinliğini sorgulattığı gibi mali yükler açısından nasıl bir yol izleneceği sorusunu da akıllara getiriyor. Uzun vadede sürdürülebilir bir belediye yönetimi açısından böyle bir yaklaşımın kaygı verici olduğu ifade ediliyor.
Koordinatör atamalarının ardından, CHP'li belediye başkanlarının bu durumdan rahatsızlık duyduğu iddiaları gündeme geldi. Meclis toplantıları ve halk buluşmalarında, başkanların sürekli olarak "kamu kaynaklarının etkin kullanımı" temasını vurgulaması, bu tür atamaların yarattığı çelişkileri gözler önüne seriyor. Bu yanlış yönetim anlayışının, belediyelerde huzursuzluklara yol açtığı ifade ediliyor. Belediye adaletin sağlanması ve hizmet kalitesinin yükseltilmesi için iş birliği gerektiği, ancak koordine edici pozisyonlarda bulunan kişilerin liyakat esasına göre atanması gerektiği konusunda görüş birliği oluştu. CHP içerisinde bu uygulamalarla ilgili farklı görüşlerin ve tartışmaların yaşandığı belirtiliyor.
Başkanların Ortak Tepkisi
CHP'li bazı başkanların, koordinatör atamalarına karşı çıktıkları ve bu durumu sıkça dile getirdikleri ifade ediliyor. Belediye başkanları, görevli oldukları bölgelerdeki halkla buluşmalarında ve meclis toplantılarında, atamaların nasıl gerçekleştiği konusunda endişelerini paylaşmaktalar. Kamu kaynaklarının adil kullanımı konusunda verdikleri sözlerin, yüksek maaşlı atamalarla çeliştiğini düşünerek, bu durumun kendi görev yetkilerini de olumsuz etkilediğini vurguluyorlar. Başkanlar, liyakat esasına dayanmayan atamaların hizmet kalitesini düşürebileceğinden endişe ediyor ve bu tür uygulamaların uzun vadede partinin itibarını da zedeleyebileceğini belirtiyor. Bütün bunlar, CHP içindeki birlikteliği olumsuz etkileyen bir ortam yaratıyor.
Halkın Duyguları ve Talepleri
Sosyal medya ve haber sitelerinde yapılan yorumlar, Denizli halkının bu konudaki duygularını açıkça ortaya koyuyor. Vatandaşlar, Başkan Çavuşoğlu'nun atanmalara ilişkin yaklaşımını eleştirerek, "Halkın kaynaklarını koruma vaadi veren başkan, bu kadar yüksek maaşlarla atanacak kişileri seçerken daha dikkatli olmalıydı," gibi ifadelerle görüşlerini dile getiriyor. Ayrıca, yerel yönetimde görev yapan ve halk tarafından seçilen belediye başkanları ile atanmış koordinatörler arasında yaşanan yetki çatışmalarının, hizmet kalitesini olumsuz yönde etkilediği değerlendiriliyor. Halk, daha açık ve hesap verebilir bir yönetim beklerken, siyasi kadrolaşmanın azaltılması adına mutlaka önlemler alınması gerektiği yönünde güçlü bir talepte bulunuyor. Bu durum, vatandaşın beklentilerini ve siyasi yönelimlerini de etkileyen kritik bir mesele olarak öne çıkıyor.