CHP Eyüpsultan İlçe Eğitim Sekreteri Cemre Çağlayan, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının sonlanması ve karne günü ile ilgili olarak partisinin eğitim politikalarına dair görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. Eyüpsultan’da gerçekleştirilen bu açıklama, tüm Türkiye'de aynı anda yapılan etkinliklerin bir parçası olarak CHP ilçe merkezinde yer aldı.
Öğrencileri Kutladı, Bakanlığı Eleştirdi
Çağlayan, yaptığı açıklamada öğrencileri tatil dilekleri ile kutlarken, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yıl boyunca eğitim sistemi ile ilgili gerekli sorumlulukları yerine getirmediğini vurguladı. Özellikle Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in eski yöntemlerle bir eğitim dönemini geçirmesinin eleştirildiği konuşmada, Bakanlığın önemli sorunlarla yüzleşmediği belirtildi.
Temel İhtiyaçlar Sağlanamıyor
CHP’li Çağlayan, okul kantinlerindeki yüksek fiyatların ailelere büyük ekonomik sıkıntılar yaşattığını ifade etti. Ücretsiz öğün ve güvenilir su gibi temel ihtiyaçların öğrencilere sunulmadığını vurgulayan Çağlayan, simit fiyatının 20 TL, suyun 10 TL, tostun ise 50 TL olduğuna dikkat çekti. Bu fiyatların, bir öğrencinin aylık harcamasının 1.400 TL’ye kadar çıkmasına neden olduğunu kaydetti.
Karne Uygulaması Tartışma Yarattı
Çağlayan, ilkokul 1. sınıf öğrencilerine karne verilmemesi konusuna da değinerek, çocukların emeklerinin karşılığını alabilmeleri için hatıra niteliğinde belgelerin verilmesi gerektiğine inandığını dile getirdi. Bu kararın öğrenciler üzerindeki etkilerini eleştirirken, eğitim sisteminin bu tür uygulamalarla yeterince motive edici olmadığını savundu.
Okul Güvenliği ve Temizlik Sorunları
Okul güvenliği ve temizlik eksikliklerine vurgu yapan Çağlayan, öğretmenlerin, velilerin ve öğrencilerin temizliği sağlamak zorunda kaldığını belirtti. Yetersiz güvenlik önlemleri nedeniyle zor durumlarla karşılaşan eğitim kurumlarında kazalar ve şiddet olaylarının yaşanması konusunu gündeme getirdi. “Konya’da ders sırasında bir öğretmenin pompalı tüfekle vurulması hâlâ akıllardadır.” şeklinde ifadeler kullandı.
Velilerin Yük Maliyetini Artıran Uygulamalar
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yetersiz bütçe sağlaması nedeniyle velilerin kayıt ücreti ve bağış talepleri ile karşılaştığını ifade eden Çağlayan, bu durumun eğitim sisteminin işleyişini olumsuz etkilediğini vurguladı. Bakanlığın, bu tür ek maliyetlerin üstesinden gelememesi nedeniyle velilerin ayrıca maddi yük altına girdiği ifade edildi.
Mesleki Eğitim Merkezlerinde Yaşanan Sorunlar
Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) yaşanan çocuk işçiliği ve ölümlerle ilgili sorunlara dikkat çeken Çağlayan, son bir yıl içinde 13 çocuğun vefat ettiğini, devletin ise konuyla ilgili sessiz kaldığını belirtti. Çocuk işçiliğinin, patronlara ucuz iş gücü sağlama amacıyla meşrulaştırıldığını söyledi.
Kız Çocuklarının Eğitim Hakkı Engelleniyor
Ortaöğretimde okullaşma oranının %91,7'den %87,9’a düştüğünü dile getiren Çağlayan, taşımalı eğitimin azaltılması ve köy okullarının kapatılmasının etkisiyle özellikle kız çocuklarının eğitime erişiminin engellendiğini ifade etti. Bu durumun toplumsal cinsiyet eşitliği açısından ciddi sorunlar yarattığını belirtti.
Eğitimde Reform Eleştirisi
Cemre Çağlayan, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne yönelik eleştirilerde bulunarak, yeni müfredatın bilimsel ve pedagojik temellerden yoksun olduğunu ifade etti. Öğrenciler üzerinde bir deney niteliğinde uygulandığını savundu ve ders kitaplarının bilim dışı içeriklere sahip olduğunu belirtti.
Özel Okul Sorunları
Özel okullarda velilerin yüksek maliyetlerle yüzleştiğini kaydeden Çağlayan, öğretmenlerin ise asgari ücret seviyesinin altında çalışma şartlarıyla karşı karşıya kaldığını vurguladı. Bu durumun öğretmenlerin özlük haklarını ihlal ettiğini dile getirdi.
Torpil Düzeni ve Mülakat Sorunları
Öğretmen atamaları ile ilgili olarak torpil sisteminin varlığına dikkat çeken Çağlayan, öğretmenlerin habersiz olarak başka okullara atanmasının eğitim iklimini olumsuz etkilediğini dile getirdi. Bakanlık tarafından eğitim sonrası atamaların yapılacağı vaadinin, yandaş kayırmacılığının bir örneği olduğunu belirtti.
Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Eğitim Fakülteleri
Yeni sistemin eğitim fakültelerinin işlevlerini azaltacak şekilde hazırlandığını eleştiren Çağlayan, öğretmenlerin eğitiminin niteliğini düşürme amacı taşıdığına inandığını söyledi. “Bu model Cumhuriyet öğretmenlerini elemeye yönelik bir girişim” sözleriyle durumun ciddiyetini vurguladı.
Deprem Bölgesinde Eğitim Sorunları
6 Şubat depreminin ardından eğitim süreçlerinin hala düzenli bir şekilde yürütülmediğini bildiren Çağlayan, öğrencilerin konteynerlerde eğitim almak zorunda kaldığına dikkat çekti. Eğitimdeki eşitsizliklerin her geçen gün daha fazla derinleştiğini savundu.
Sonuç Olarak Eğitimdeki Sorunlar
Çağlayan, eğitimde karşılaşılan sorunların çocukların eğitim hakları, öğretmenlerin değer görmesi ve velilerin maddi yükleri açısından son derece üzücü olduğunu ifade etti. CHP olarak laik, bilimsel, eşit, kamusal ve nitelikli eğitim mücadelesine devam edeceklerini belirtti. Çağlayan, “Eğitimdeki bu çöküşe karşı durmak için daha fazla çaba göstereceğiz ve çocuklarımızı karanlık bir geleceğe teslim etmeyeceğiz.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
