Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, partisinin Hukuk Politikaları Başkanlığı tarafından Ankara’da düzenlenen kahvaltı programında avukatlarla bir araya gelerek gündemdeki anayasa değişikliği ve terörle mücadele konularına dair sert açıklamalarda bulundu.
Ağıralioğlu, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın tartışma gündemine alınmasına tepki göstererek, “Devleti 30 silaha, Öcalan’ın gölgesine teslim ettiniz” dedi. 45 yıldır süren terör mücadelesinin, birkaç silah için heba edildiğini vurgulayan Ağıralioğlu, “Kovaların içine koydukları 30 silah için bu milletin mücadelesi ve tarihi heba edildi” ifadelerini kullandı.
Ağıralioğlu ayrıca, “Altılı Masa’nın altındaki yedinci ayak sizinmiş” diyerek iktidarı da dolaylı yoldan eleştirdi. Anayasa değişikliğinin Öcalan üzerinden tartışılmasını kabul etmediğini belirten Ağıralioğlu, “Öcalan’dan medet ummaya hayır” diyerek süreci sert sözlerle eleştirdi.
Büyük Ortadoğu Projesi ve Türkiye’nin bölgesel stratejilerine de değinen Ağıralioğlu, Ortadoğu’nun istikrarsızlaştırıldığını ve bunun İsrail için güvenli alanlar yaratma çabası olduğunu savundu.
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, Ankara’daki toplantıda yaptığı açıklamada, devleti 30 silaha ve Abdullah Öcalan’ın gölgesine teslim etmekle suçladı. Anayasa değişikliği tartışmalarının Öcalan üzerinden yapılmasını sert biçimde reddeden Ağıralioğlu, terörle mücadelede kararlılık çağrısı yaptı ve bölgesel stratejilerin Türkiye’yi istikrarsızlaştırdığını savundu.
📝 GÜNESAV HABER – Rıza Başkan’ın Yorumu:
Yavuz Ağıralioğlu’nun sözleri, Türkiye’nin en temel meseleleri olan terör, anayasa ve bölgesel istikrar üzerine derin kaygıları yansıtıyor. Devletin güvenliği ve milli birliğin korunması, siyasi tartışmaların üstünde tutulmalıdır. Ancak siyasetçilerin böyle önemli konuları popülist söylemlerden uzak, yapıcı diyaloglarla ele alması, ülkemizin geleceği açısından hayati önem taşımaktadır.
Öcalan ve terör meselesinin anayasa tartışmalarında kullanılması, toplumsal barışa zarar verir. Türkiye’nin önceliği, huzur ve istikrardır. Bu nedenle tüm tarafların sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekiyor.
